9 Mayıs 2009 Cumartesi

Düşenin dostu olmaz


Ligin en az bütçeyle kurulmuş takımı ya da ligin tek üniversite takımı idi Selçuk. Bilet fiyatları oldukça düşüktü ve tam olarak üniversitelilere hitap ediyordu. Kampüsün içindeki spor salonu ve cazip bilet fiyatlarından başka neye gerek vardı ki. Bu avantajından da oldukça faydalandı. Sezonun büyük çoğunluğunda iç saha maçları başa baş ve seyir zevki üst seviyede geçiyordu. Alınan mağlubiyetler pek önemsenmiyordu çünkü düşmeye aday 5-6 takım mücadele ediyordu. Bir ara 5 maçta 4 galibiyet serisi yakalandı. Başı KSK sonu Oyak Reno maçı. Aliağa zaten serbest düşüşte, Kepez de Aliağa'ya ikram yapmaktan çekinmiyordu. Tüm oyuncular psikolojik olarak ligi bıraktılar o an. Çünkü Aliağa'nın o durumdan geri gelecek mecali falan yoktu. Sonra da bizim serbest düşüş...

Bugünkü maçlar için klasik maç muhabbetlerine girmeye gerek yok. Oyak maçına kadar yenileceğini bilse dahi alın terini ortaya koyan takım ne yazık ki son 5 maçta en ufak bir direnç gösteremedi. Bu takım, bu rezil hali hak etmiyordu. Keşke daha iyi yerde olabilseydi.

Büyük ihtimalle bu yazım Selçuk Üniversitesi ile ilgili son yazı olacak. Seneye zaten yoğun sınav temposu var bir de gidip TB2L'yi takip edecek durumum olmayacak. Bir önceki cümle oldukça iyimserdi. Çünkü eğer Selçuk, kulübü kapatmazsa 2. ligde zor günler bekliyor olacak. Bildiğiniz üzere sponsorlar paranın olduğu yerde olurlar. Sözleşmesini yenilemeye yanaşmayan Mutlu Akü'nün yerine sponsor bulunamadığı takdirde kepenk iner. Bu durumda başlığa bakmak lazım: düşenin dostu olmaz. Öyle olunca da bizim Selçuk efsanesi tarihin tozlu raflarına karışmış olur.

Hiç yorum yok: