30 Mayıs 2009 Cumartesi

Seri ne zaman biter?

Cleveland-Orlando serisinin 6. maçı bu gece. Belki de lig 1.si olup muazzam performansı ile herkesi şaşırtan Cleveland'ın 2008-09 sezonundaki son maçı. Ya da şampiyonluk hikayesinde önemli bir sayfa.

5. maç itibariyle kırmızı köşede epey sevindirici gelişme oldu açıkçası. Bunları tek tek işlemek de bir cümle halinde söyleyivermek de mümkün.

Öncelikli olarak takımın mental olarak level atladığı gerçeği. Bu sene Cleveland, Orlando'ya karşı 23 sayıyla önde olsa da 45 sayıyla geride olsa da hep "küçük Emrah" psikolojisi ile oynadı. Orlando oyuncuları, Alston hariç, Cleveland oyuncularına karşı hep rahattı. Bir Hido, bir Pietrus'u ele aldığımızda zaten göreceğiz. Cavs ise hep gergin oldu. Hakemler 5 maçın hepsinde bariz Cleveland'a daha fazla şans tanıdılar. Ama buna rağmen mavi formalılar hep olgun davranış göstermişlerdi. 5. maçta ise özellikle son çeyrekte LeBron ve arkadaşlarının bu konuyu aştıklarını gördük. 10 sayı önde olmalarına rağmen bu farkı maç sonuna dek korumaları buna ispat olmalı.

Mike Brown LeBron James'i pek dinlendirme ihtiyacı hissetmedi maç boyu. Sadece 2,5 dakika dinlendi LeBron ve kendisini dinlendirmeyi öğrendi. 3 çeyrek kozasına çekildi ve 4. çeyrek 17 sayı attı. Hepsi birbirinden değerli sayılar. Ama en önemlisi Dwight Howard'ın 6. faulünü yaptırdığı basket-faul.

Mike Brown'a hep laf ettiğim konu ise hücumda zaten çok kısır olan takıma kazandırdığı rotasyon sorunu idi. Play-offlardaki ilk 8 maçta hücum konusunda pek sorun olmamıştı. Ama bu seride Van Gundy'nin de yoğun çabalarıyla Cleveland hücum opsiyonlarını kaybederek tamamen LeBron James'in mucize oyununa bel bağlamıştı. Her maçta olmuyor ki öyle performanslar. Bu maçta ise Gibson ve Szczerbiak rotasyona katılmış oldu. Her ne kadar Szczerbiak'ın katılması çok yararlı olmasa da en azından diğer oyuncuların dinlenmesi için bir fırsat. Ama Gibson için ayrı bir parantez gerekiyor. Mo Williams'ın kötü performansına rağmen hatrı sayılır süre alamamıştı. Bu maçta uzun süre Williams ile beraber oynadılar. 3-4'lük 3 sayı isabeti ve son ikisi en önemli zamanlarda.

Peki hücumda sürekli LeBron'un eline bakan Cleveland için Mo Williams'ın kaydettiği 24 sayıya ve Ilgauskas'ın 16 sayıya ne demeli? Bu da çok çok önemli bir olay. Çünkü artık Cavsli oyuncularda ciddi bir korkaklık, potaya gidememe baş göstermişti. LeBron da bundan en çok zarar gören isimdi. Hem onun için hem de takım için iyi bir gelişme.

Tabi sırf bunlar taşımadı seriyi 3-2'ye. Orlando'daki bazı gelişmeler de etkili oldu açıkçası. Alston ve Lewis'in düşük yüzdeli şutları, Howard'ın cesurca yaptığı fauller, Courtney Lee'nin önceki maçlardaki gibi aktif olamaması... diye gider diyip yazıyı tamamlayalım yoksa yeterince sıkıcı bir yazı oldu zaten.

Hiç yorum yok: