12 Haziran 2009 Cuma

"In Hedo we trust"

Bugün yine moral bozucu bir mağlubiyet. Bende kesin bir şey var buna eminim. Kimi tutsam bir şeyler oluyor sanki. Cavs'e bir numara büyük gelen Orlando, Lakers'a karşı 2. defa üstün oynadığı halde yenildi. Hoş şeyler değil elbet ama bunların hepsinin benim başıma gelmesi moralimi çok bozuyor artık. Bakarsınız bir gün televizyonu kırarım da rahatlarım.

Bu sabah yine yine ve yine Alston&Nelson şenliği vardı. Artık tahminim Los Angeles'tan bir villa karşılığı şampiyonluğu satmaları yoksa kendi takımına bu kadar zarar verecek adamlar artık Türkiye'de bile azaldı. Lakers'ın maça ortak olması ise A.Rıza sayesinde oldu. Arka arkaya attığı sayılar NBA'in mental konuda lideri Orlando'yu yıktı adeta.

Hatta bu mental yıkımın en sonuncusu ise Mickael Pietrus'un maç sonunda yaptığı hareket. Artık benim gözümde birinci değiller. Böylece Mickael Pietrus'un eski halini hatırlamış olduk. Disiplinsiz, çirkef, istikrarsız ve vasat bir adamdı Van Gundy onu bu şekilde yontmadan önce. Tipik bir Fransız işte. Son derece antipatik bir takımın antipatik bir oyuncusuna patlayıverdi.

Hido'ya övgüler, Lewis'e yergiler, Howard'a sitemler olacaktır. Zira Orlando takımı bugün normal seyrinin dışındaydı. Fisher da bu takımın fişini çekiverdi.

Başlığa dönecek olursak her maç sabahı göğsümüzü kabartan o müthiş insanı o şekilde görünce insan duygulanıyor bir an:

Hiç yorum yok: