4 Ağustos 2009 Salı

Sınır Tanımamak

Sınır Tanımayan Bloguz ya hani, sınırları çizmeden devam edebilmek adına birşeyler karalamak istedim ben de şimdi. Bu yazının gerisinin ne getireceği sizden fazla biliyor değilim, yazdıkça ortaya çıkacak ne olduğu. Ama saçmalayacağım, ama hoş bir sohbet olacak ama bir deneme. Ben de bilmiyorum.

Enes kardeşimin, namı diğer 'aea' nın blogunda yazmaya başlamıştık ancak gel gör ki her zaman her istediğinizi yapmanız mümkün olmuyor. Benim de çok fazla işim gücüm oldu, kendi blogum olan Bench'in Arkası'na bile çok yazamıyorum. Ama bir işin parçası isen eğer, o iş üzerinde katkın olması lazım diyerek başladım klavyeciğimin tuşları ile uğraşmaya.

Sağda solda bakınırken ne gördüm biliyor musunuz, ACB'yi TRT alacakmış;helal olsun. Yiğiter Uluğ Murat Murathanoğlu ikilisi sunacakmış hem de maçları. Seneye onu da Spormax alana kadar rahat rahat maç izlesinler bari insanlar.

Sınır tanımamak demişiz başlığa, öyleyse sınır tanımayıp biraz da maymun iştahlılıkla konudan konuya atlayışımızı mazur görünüz efendim. ÖSS sistemi değişti malumunuz üzere, piyasada çokça tartışma dönüyor konu üzerinde ama bu sistem bilenle bilmeyeni ayırt edecek ve fırsat eşitsizliğini ortadan kaldıracak bir sistem. Bu konu ile benden daha yakın ilgilenen kişi sayısı bir hayli azdır diye düşündüğüm için iddialı konuşuyorum. Fikirleriniz uyuşur-uyuşmaz bilemem.

Bakın yine farklı bir dala atlıyorum. Cumartesiyi pazara bağlayan gece açınız Habertürk'ü 23.15 sularında, sabaha kadar seyrediniz Tarihin Arka Odası'nı. Oradaki hanımefendinin ara sıra kullanacağı marjinal söylemlere fazla takılmayınız, tipi öyle. Yanındaki iki beyefendi bu ülke için son derece değerli isimler, Erhan Afyoncu ve Murat Bardakçı. Onlardan ne kapabilirseniz kapmaya bakınız diyerek yazımı noktalayayım. Ne yaptım nasıl bir yazı yazdım bilmiyorum ancak bildiğim, yazmadaki o şehvete erişebildiğim.

Bir kez daha görüşeceğimiz vakte kadar hoşçakalınız efendim.

Alperen

Hiç yorum yok: