22 Mart 2009 Pazar

Play-off ile düşme hattı arasındaki ince çizgi

KSK ve Casa Ted galibiyetlerinden sonra, afişte de belirtildiği gibi, 3. galibiyeti hedefliyorduk Kepez önünde. İlk yarıda Antalya'da oynanan maçta galip taraf olmuştuk. Burada da neden olmasın diyorduk. Öyle oldu takımımız yer yer geriye düşmesine rağmen maçı 78-71 almayı bildi. Artık Selçuk maçlarının klişe cümleleri beni sıktı. "Taraftarının da desteği ile" demek belki spor siteleri için uygun ama biz alıştık. Çünkü her maç taraftar destek veriyor. Neyse konumuz bu değildi.


Asıl hedefi ligden düşmemek olan bir takım haline gelmiştik haftalar önce. Aslında play-off reçetesini açıklamıştım. Efes maçından sonra GSCC ve Erdemir maçlarını alsaydık gerçekten müthiş bir seri olacaktı. Fikstür bize göz kırpıyordu. Neyse dediğim olmadı ama KSK maçında çıkışa geçtik. Bu da çok iyi bir haber. Selçuk gibi istikrarsızlık abidesi bir takım için 3 galibiyet müthiş.


Maçın hepsini tek tek yazmak isterdim ama kafanızı ütülemek gibi olacağından aklımda kalan birkaç önemli an'ı aktarayım.


Maçta kırılma noktası olarak bahsedebileceğimiz birkaç atak oldu. Önceden de bahsetmiştik. Bizim taraftara hareketli şeyler iyi geliyor. Mesela maçta bir kavga ya da tartışma oldu mu beklenilenin aksine taraftara olumlu etki yapıyor. Taraftarın bu tepkisine de takım iyi oyunla cevap veriyor. Maçta yine bu şekilde iki olay oldu. Öncelikli olarak maçta sürpriz bir kararla oynayan burnu kırık olan İlker Türel ile Levent Bilgin arasında bir olay geçti ve Levent, İlker'i itekleyerek yere düşürdü. Bunun üzerine tüm stad ayağa kalktı ve takıma destek verdi. Bu aslında kısa süreliydi. Ancak daha sonra haksız bir şekilde kendisine faul kararı verilen Ufuk Kaçar oyun alanına girmediği için (bunun kuralını bilmiyorum ben) kendisine teknik faul çalındı ve 5. faulünü alarak oyun dışı kaldı. Bunun üzerine hakeme iyice kızan Ekene headband'ını taraftarlara fırlatarak hakeme tepki gösterdi. Hakem buna da teknik faul çalınca olan oldu. Tribünde kıyamet koptu. Kepez takımına sahanın dar olacağı belli olmuştu bile. Maçın bu dakikalarından sonra top çalmalarla takıma hem savunma hem hücum yönüyle katkı sağlayan yeni transfer Marlon Smith, taraftarlardan geçer not aldı. İlk başlarda başarısız bir çizgi çizen Marlon, ikinci yarıda üçlük ve serbest atışlardan bayağı sayı buldu. Yaptığı bir asistte yine yeni gelenlerden Leroy Hickerson müthiş tamamladı ve basket faul yaptırdı.



Marlon (yukarıdaki) ilk maç için müthiş oynadı. Takımı ayakta tuttu. Leroy (hemen aşağıda) ise hücumda isteksizdi ancak yaptığı alley-oop gerçekten harikaydı. Bir de müthiş bir bloğu vardı. Böylece iyi zıpladığını bize de göstermiş oldu.


Ekene ve Alex'in de performansları küçümsenecek değil. Alex boyalı bölgeyi müthiş kullandı. Savunmada Traylor'a şans vermedi. Ekene de 3 defa 3 sayılık isabet bularak bizleri şaşırttı.


Maçtan sonra da Murat Yolcu, Mutlu Demir eşliğinde "kolbastı show" vardı. Biz de eşlik ettik. Ama keşke eşlik etmek yerine video çekseydim diyorum. Neyse artık Oyak Renault maçına nasip olur inşallah.

Bugün kendisi çeşitli sebeplerle anons yapamasa da benim için fotoğraf çekmeye üşenmeyen değerli kardeşim Alperen'e özel teşekkürlerimi yolluyorum.

1 yorum:

Alperen dedi ki...

Bil mukabele yavrum,biz de sana teşekkür ederiz... :)