15 Nisan 2009 Çarşamba

Dünya derbisi

Pazar günü gördük dünya derbisini (!) Ama dünkü maç bir İngiliz derbisi yahut bir Şampiyonlar Ligi mücadelesinden ziyade son yılların en büyük "futbol dersi" idi. Bu "ders" konusunda taraf ayırmaya gerek yok. İki takım da hem maçın isminin hem de skorun hakkını verdiler. Öncelikle bu iki takıma şükran dileklerimizi iletelim.


4-4'lük skor bile maçın öyle değme maçlardan olmadığını belli ediyor. Maç içerisinde olan geri dönüşler, taktiksel hamleler, bir satranç müsabakası gibi piyonlarla değişen skorlar... İşte futbol olan buydu. Geçtiğimiz günlerdeki bir maçta (isim vermeyim de belli olmasın) futbolun isminden çok gecenin sonundaki boks maçı konuşulmuştu. Sanırım 3 gün içerisinde bu iki maçı görmek kalbimize acayip duygular yaşatıyor.

Maç hakkında yapacağım her yorumun daha önce başkaları tarafından yapıldığını biliyorum. Sonuçta aklımızdan ortak olarak geçen şeyler bloglarda ayrı ayrı yazıyor.


O yüzden maç değil de maçtan sonraki durumu konuşalım. Artık Liverpool ECC'de mücadele etmiyor ve mücadele ettiği kulvar sayısı teke inmiş durumda. Bu takımı mutlaka psikolojik ve fiziksel olarak olumlu etkileyecektir. ECC'den elenmenin kendilerini mental anlamda çok etkileyeceğini sanmıyorum. Önlerinde koskoca bir EPL var ve şampiyonluk şansı hala sürüyor. Rakip Man Utd'ın ise yarıştığı kulvar sayısı 3: FA Cup, ECC ve EPL. FA Cup finali haftaya Everton ile. Bu kupanın onlar için pek önemi yok ama eğer ECC'de Porto ve yarı finaldeki rakibi eleyip finale yükselirlerse EPL'yi pek de önemseyeceklerini sanmıyorum. O yüzden bundan sonra ECC'de Manchester'ın tur atlaması Liverpool'un işine yarayacaktır. Liverpool da bunu iyi kullanabilirse neden olmasın?

Hiç yorum yok: