27 Nisan 2009 Pazartesi

Fierce rivalry


Sporun tarihi boyunca derbiler ve rekabetler hep önemli olmuştur. Türkiye'nin futbol tarihinde FB-GS-BJK rekabeti olmasaydı kimbilir ne kadar acı olurdu ligimiz. (Şu an da çok iyi sayılmaz aslında) Neredeyse her sporda da vardır böyle rekabetler. Ecnebiler buna "fierce rivalry" demişler. Tam karşılığı yok gibi aslında. "Hararetli rekabet" gibi bir şey oluyor direk çevirince. Biz buna en iyisi "ezeli rekabet" diyelim.

Araştırmak gerek tabi diğer sporları ama NBA'de de derbiler (yerel derbi olmuyor bunlar) bir başka olur. Eskilerden gelen Boston-Lakers efsanesi vardır mesela. 2-3 sene öncesine kadar bu takımlar konferanslarında play-off'a dahi giremezlerken bile maçları çok farklı olurdu.

Şimdilik sadece NBA'deki rekabetlere değinip geçmek istiyorum zira diğer sporları da bahse dahil ettiğimizde sıkıcı ve uzun bir yazı olacak.

MJ zamanından gelen Chicago-Detroit ve Chicago-New York rekabetleri vardır. Gerçi artık bu gibi maçlar pek zevkli gelmiyor. Takımların elinde bir Jordan yok tabi.

Detroit takımının ise Cleveland ile de bir rekabeti vardır. Doğu konferansının Central grubunda yer alan bu iki takımın rekabeti aslında LeBron James'in NBA'e adımını atmasıyla başladı. Central grubunu süpüren Detroit, karşısında rakip istemiyordu. Onların o zamanki rakipleri San Antonio idi. 4-5 sene art arda konferans finaline çıktılar. Bir defa Lakers bir defa Spurs'ü finallerde yenerek şampiyon bile oldular. Sonrasında Doğu'da bir ışık belirdi aşağılardan. Sonra play-off'larda kendisine yer buldu. Birkaç seneye kadar Detroit'le baş edecek bir takım haline geldi Cavaliers. Bundan 3 sene önce ucu ucuna kaçırmıştı elinden. Rasheed Wallace "Beş kişiye karşı bir adamın hiç şansı yok demişti." Belki de o zamanlar başladı bu rekabet. 2 sene önce ise o "bir adam" beş kişiyi tek başına mağlup edip finallere adını yazdırmıştı.

O günden önceleri de bir arkadaşım fanatik Detroitli idi. Oyuncular sahada biz de okulda savaşırdık işte. Bir takım bu kadar kısa sürede bu kadar mı ezik duruma düşer? Bunu bilmek zor değilmiş bunu gördük.

Ben de her Cavsli gibi Detroit karşısındaki 4-0'lık ezici farka sevindim aynı bir Liverpoollunun herhangi bir Everton galibiyetine sevindiği gibi.

Hiç yorum yok: